HACI ABDULLAH LOKANTASI

Geçtiğimiz hafta  sevgili Şafak Karadeniz Zorlu avm şubesi  HACI ABDULLAH LOKANTASI ‘nda tadım etkinliği düzenledi.

Öncelikle sizlere Hacı Abdullah Lokantası hakkında minik bir bilgi vermek istiyorum.

TARİHÇESİ

1888 yılında kurulduğundan bu yana, Osmanlı Mutfak Kültürünün değişmeyen tatlarını günümüze getiren, Ustadan Çırağa devredilen bir Ahilik Teşkilatının devamı niteliğinde olan lokantalar zinciri.
Menülerinde on binden fazla yemek çeşidi olan, her gün ortalama 150 çeşit Osmanlı mutfağından seçilmiş lezzetler sunan bir mekan.
Benim için en enteresan bilgilerden birisi de Osmanlı arşivlerinde bulunan tarifleri belirli periyotlar ile özel izinlerle açtırılıp, 500 yıl geçmişimizden gelen tariflerin orijinal halleriyle alınıp, bunları bizlere sunmaları.
Ayrıca klasik lokantaların aksine tüm yemekler özel bakır tencerelerde pişiyor ve yemeklerinde sadece içme suyu kullanılmakta. Bu bakır tencereler her ay düzenli olarak kalaylanması için gönderiliyor.
Yapmış oldukları yemeklerinde kullanılan zeytin yağından, sebzesine, katı yağından, salçasına kadar tüm Türkiye'nin dört bir tarafından en doğal olanlar tercih ediliyor. Tüm malzeme tedarikçileri en az 20 yıllık bir geçmişe sahip.
Bu kısaca bilgilerden sonra tattığımız lezzetlerden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.



HACI ABDULLAH LOKANTASI LEZZETLERİ

Başlangıç olarak Bamya Çorbası
Hayatımda ilk kez bamya yiyerek bir ilke imza atmış bulunuyorum.  Tat olarak, bamyanın o benim gibi yemeyenlerin düşündüğü tat yoktu, aksine çok güzel bir aroması vardı.

Kuru domates salatası Maş fasulyesi salatası
Her iki salatada da sebzelerin harika uyumunu görsellerden de görebilirsiniz.

Beğendili Tas Kebabı
Patlıcanın tadını artık unutan bizler için, biliyorsunuz artık hormonsuz bulmak çok zor, çocukluğumun tadını aldığımı söyleyebilirim.

Elbasan Kebabı
İçerisinde etleri tabiri yerindeyse lime lime, kesinlikle mideyi yormayacak şekilde, ama tadını asla kaybettirilmeden, harika bir sunumla geldi.

Kuzu Tandır İç pilav
Kuzu etindeki o bildiğimiz koku kesinlikle yoktu. Aksine çok güzel bir aroması var. İç pilav Osmanlı usulünde ve tane tane yapılmıştı.

Etli yaprak sarma Zeytinyağlı yaprak sarma
Özellikle gittiğiniz de mutlaka zeytinyağlı yaprak sarmasını denemeniz lazım. Her iki çeşidinde de yapraklar incecik, iç malzemesi hakkıyla yapılmış, benim gibi yaprağın tüm çeşitlerini sevenler için muhteşem lezzetlerdi.

Keşkek Pilavı
Bunu daha önce evde denemiş ve yapamamış bir kişi olarak, yağın mis gibi kokusunu içinize çekerek yemenizi tavsiye ederim.

Komposto
Bu konuda çok iddialı bir lokanta ve kesinlikle tatmadan asla ayrılmayın. Meyvelerin tadı, birbirleriyle uyumu muhteşemdi.

Osmanlı Şerbeti
Ben uzun yıllardır, asitli içecek ve benzeri şeyler yemeklerimin yanında tüketmiyorum. Yemeklerle uyumu harikaydı, kesinlikle yemeklerin tadını bozmayacak bir tadı vardı. Keşke bu harika şerbeti raflarda görebilsek, evlerimize alabilsek dedirtecek kadar duru bir tattaydı.

İncir tatlısı mutlaka yemenizi tavsiye ederim. Tam mevsimindeyiz, taze incir hiçbir işlem görmeden üzerine çok hafif bir muhallebiyle servis ediliyor.

Keşkül tatlısı
Haşhaş tatlısı
Revani
Meyve

Kuyulu kahve sadece Hacı Abdullah Lokantası’nda bulabileceğiniz bir lezzet. Benim gibi sert içimli olmayan kahveleri seviyorsanız yemeğinizin üzerine içmenizi tavsiye ederim.

Benim için harika bir etkinlik ve keşif oldu Hacı Abdullah Lokantası. Eğer sizlerde unutulmuş lezzetleri hakkıyla yapan, menüsünde muhteşem lezzetleri barındıran bir lokanta arayışındaysanız, zorlu avm, taksim veya Ankara şubelerine mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
Sevgilerrr..